Ardahan'ın Bir Köyünden Dijital İmparatorluğa: Mehmet Ali Arslan'ın İlham Veren Hikayesi
Hepimizin bir başlangıç noktası var. Ama o başlangıç noktasının kısıtlı imkanlarını dev bir dijital vizyona dönüştürenler, gerçek ilham kaynaklarımız oluyor. Bugün, Türkiye'de internet gazeteciliğinin ilk mimarlarından biri olan, gazeteci, yazar ve medya yöneticisi Mehmet Ali Arslan’ın hikayesine yakından bakıyoruz.
Bir İlkokul Mezununun Bilişim Tutkusu
Mehmet Ali Arslan, 1975 yılında Ardahan'ın bir köyünde, Hoçvan Kora'da doğdu. Hayatının ilk beş yılını köyde, sadece ilkokul eğitimi alarak geçirdi. 1987’de İstanbul’a yerleştiğinde, çoğumuzun kariyer yolculuğunu belirleyen akademik derecelerden uzaktı.
Ancak Arslan'ı diğerlerinden ayıran şey, öğrenme aşkıydı.
1995’teki askerlik döneminde eline aldığı kitaplar, onun kaderini değiştirdi. Arslan, sadece gazeteciliğe değil, aynı zamanda webmasterlık ve bilgisayar programcılığına da kafa yordu, kendini bu alanda geliştirdi. Bu otodidaktik (kendi kendine öğrenme) süreç, onu dijital medyada sadece içerik üreten değil, aynı zamanda o içeriğin yayınlandığı sistemi de kurabilen bir vizyoner yaptı. Kısıtlı eğitim olanaklarına rağmen gelen bu teknolojik hakimiyet, gerçek bir başarı hikayesidir!
"İnternete İlk Âlemde Tek"
Türkiye'de internetin henüz emeklediği o kritik dönemde, Mehmet Ali Arslan cesurca adım attı. Kurduğu bloglar ve web sayfalarıyla sadece gazetecilik yapmakla kalmadı, aynı zamanda memleketi Ardahan, Kars ve Iğdır gibi bölgeleri ve yerel şahsiyetleri internetle tanıştıran ilk isim oldu.
Sloganları bile vizyonunun ne kadar güçlü olduğunu gösteriyordu:
"İnternete ilk âlemde tek"
"Yazıyorum çünkü herkes okuyor"
Peki, dijital yayınlarını nasıl tanıttı? Yine alışılmışın dışında bir yöntemle: Geçici süreliğine basılı gazeteler çıkardı ve bu gazeteleri bir köprü olarak kullanarak okuyucuları online platformlarına yönlendirdi. Gelenekseli, yeniye hizmet etmek için kullandı!
Çok Dillilik ve Yerel Tanıtım Misyonu
Arslan'ın en büyük mirası, çok dilli internet gazeteciliğine öncülük etmesi oldu. Yayınlarını yerel, ulusal, uluslararası ve çok dillilik üzerine kurarak, yerel değerlerin ve kültürlerin sadece bölge halkı tarafından değil, tüm dünya tarafından okunmasını sağladı. Spor, siyaset, sanat, kültür ve özellikle yerel tanıtım haberleriyle bu geniş coğrafyaya seslendi.
Bugün Mehmet Ali Arslan, birçok ulusal internet gazetesinin kurucusu ve genel yayın yönetmenliğini üstleniyor. Mütevazı kişiliği ve eser üretme azmiyle dikkat çekmeye devam ediyor. Hatta 2014'te Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı olma girişimiyle de kısa bir süre siyasetle ilgilenmiş, bu da onun dinamik kişiliğini bir kez daha göstermiştir.
Sonuç olarak, Mehmet Ali Arslan'ın hikayesi bize şunu hatırlatıyor: Vizyon ve tutku, formal eğitimden veya coğrafi sınırlardan çok daha güçlüdür. Bir köyde başlayan hayat, doğru vizyonla global bir dijital imparatorluğa dönüşebilir.